Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ile Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKAM) iş birliğinde “I. Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Paneli” düzenlendi. EÜ Tıp Fakültesi 20 Mayıs Amfisinde düzenlenen panele, Atatürk Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Doç. Dr. Ali Ekşi, EKAM Müdürü Prof. Dr. Şerife Çağın, Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Engin, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) İzmir İl Müdürü Gülsen Birgül Özkan, İzmir Barosu Avukatı Gülce Mutoğlu Kılavuz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Ali Ekşi, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü, 25 Kasım 1960’ta, Dominik’te ülkenin demokratik hakları için mücadele eden üç kız kardeşin katledilmesi üzerine tüm dünyada 1985 yılından bu yana çeşitli etkinliklerle anılıyor. 1999 yılı itibariyle de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ olarak kabul edildi. Bugün de tıpkı 8 Mart gibi bir kutlama gününden ziyade bir anma ve anlama günüdür” diye konuştu.
Kadına karşı şiddet olgusunun 1990’lı yıllardan sonra toplumsal bir sorun ve insan hakkı meselesi olarak görülmeye başladığını belirten Doç. Dr. Ekşi, “Kadına şiddet bugün ise alternatif medya kaynaklarının da etkisiyle giderek artan bir oranda gündem olmaya başlamış̧ ve artık insan hakları bağlamında sözü̈ edilen temel bir kavram haline gelmiştir. ‘İnsan hakkı ihlali’ olarak ele alınan kadına yönelik şiddetin, toplumda varlığını sonlandırabilmek adına; insana sadece insan olduğundan dolayı değer vermenin bilincini yaygınlaştırmak, toplumu aydınlatmak, bilgilendirmek adına bizlere birçok sorumluluk düşmektedir. Hukukun üstünlüğü, eşit yurttaşlık, insan hakları ve demokrasi paralelinde bizler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşlarıyla bir zeminde buluşarak, temel insan hakları kapsamında toplumun bilinç seviyesini yükseltip, toplumda olumlu yönde davranış değişikliği oluşturabileceğimiz inancındayım. Unutulmamalıdır ki, geçmişten günümüze birçok konuda, toplumları başarıya ulaştıran kadınlardır” dedi.
“Farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümü gerekiyor”
Konuşmasında “Şiddetle Bireylere Etkileri ve Şiddetle Mücadele Yöntemleri” konusuna değinen ŞÖNİM İzmir İl Müdürü Gülsen Birgül Özkan, “Aile içi ve kadına yönelik şiddet, kadın erkek eşitsizliğinin hem nedeni hem de sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda en çok karşılaşılan şiddet türü olan siber şiddet ile dijital ortamda fotoğrafların yayımlanması, kişisel bilgilerin ele geçirilmesi gibi olgularda çok fazla artış yaşandığını görüyoruz. Kadına karşı şiddeti çözmek için kurumsal koordinasyonu sağlamak durumundayız. Bununla ilgili yapılan düzenlemeler hala devam ediyor. Farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümü gerekiyor. Aile içi ve kadına karşı şiddetinin sonlanmasında erkeklerin rolü de son derece önemli” dedi. Özkan ayrıca KADES, Elektronik kelepçe gibi çözüme odaklı uygulamalardan bahsederek, şiddet gören kadınların bu tür uygulamalardan faydalanması gerektiğini vurguladı. Özkan, şiddet nedir, nasıl olur ve şiddet çeşitleri gibi konularda katılımcılar bilgilendirdi.
Avukat Gülce Mutoğlu Kılavuz ise yaptığı “Kadınların Adalete Erişim Mekanizmaları” sunumunda kadına şiddetin gerçekleştiği noktada yapılacak hukuki işlemleri ve kadınların bu konulardaki haklarını anlatarak hukuki süreçler hakkında farkındalık oluşturdu.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi’nden panele katılan Arş. Gör. Fatma Türüç, flört şiddeti konusu, nasıl ortaya çıktığı ve baş etme yöntemleri çerçevesinde katılımcıları bilgilendirdi.
Panel sonunda katılımcılara Teşekkür Belgeleri takdim edildi.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Ali Ekşi, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü, 25 Kasım 1960’ta, Dominik’te ülkenin demokratik hakları için mücadele eden üç kız kardeşin katledilmesi üzerine tüm dünyada 1985 yılından bu yana çeşitli etkinliklerle anılıyor. 1999 yılı itibariyle de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ olarak kabul edildi. Bugün de tıpkı 8 Mart gibi bir kutlama gününden ziyade bir anma ve anlama günüdür” diye konuştu.
Kadına karşı şiddet olgusunun 1990’lı yıllardan sonra toplumsal bir sorun ve insan hakkı meselesi olarak görülmeye başladığını belirten Doç. Dr. Ekşi, “Kadına şiddet bugün ise alternatif medya kaynaklarının da etkisiyle giderek artan bir oranda gündem olmaya başlamış̧ ve artık insan hakları bağlamında sözü̈ edilen temel bir kavram haline gelmiştir. ‘İnsan hakkı ihlali’ olarak ele alınan kadına yönelik şiddetin, toplumda varlığını sonlandırabilmek adına; insana sadece insan olduğundan dolayı değer vermenin bilincini yaygınlaştırmak, toplumu aydınlatmak, bilgilendirmek adına bizlere birçok sorumluluk düşmektedir. Hukukun üstünlüğü, eşit yurttaşlık, insan hakları ve demokrasi paralelinde bizler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşlarıyla bir zeminde buluşarak, temel insan hakları kapsamında toplumun bilinç seviyesini yükseltip, toplumda olumlu yönde davranış değişikliği oluşturabileceğimiz inancındayım. Unutulmamalıdır ki, geçmişten günümüze birçok konuda, toplumları başarıya ulaştıran kadınlardır” dedi.
“Farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümü gerekiyor”
Konuşmasında “Şiddetle Bireylere Etkileri ve Şiddetle Mücadele Yöntemleri” konusuna değinen ŞÖNİM İzmir İl Müdürü Gülsen Birgül Özkan, “Aile içi ve kadına yönelik şiddet, kadın erkek eşitsizliğinin hem nedeni hem de sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda en çok karşılaşılan şiddet türü olan siber şiddet ile dijital ortamda fotoğrafların yayımlanması, kişisel bilgilerin ele geçirilmesi gibi olgularda çok fazla artış yaşandığını görüyoruz. Kadına karşı şiddeti çözmek için kurumsal koordinasyonu sağlamak durumundayız. Bununla ilgili yapılan düzenlemeler hala devam ediyor. Farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümü gerekiyor. Aile içi ve kadına karşı şiddetinin sonlanmasında erkeklerin rolü de son derece önemli” dedi. Özkan ayrıca KADES, Elektronik kelepçe gibi çözüme odaklı uygulamalardan bahsederek, şiddet gören kadınların bu tür uygulamalardan faydalanması gerektiğini vurguladı. Özkan, şiddet nedir, nasıl olur ve şiddet çeşitleri gibi konularda katılımcılar bilgilendirdi.
Avukat Gülce Mutoğlu Kılavuz ise yaptığı “Kadınların Adalete Erişim Mekanizmaları” sunumunda kadına şiddetin gerçekleştiği noktada yapılacak hukuki işlemleri ve kadınların bu konulardaki haklarını anlatarak hukuki süreçler hakkında farkındalık oluşturdu.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi’nden panele katılan Arş. Gör. Fatma Türüç, flört şiddeti konusu, nasıl ortaya çıktığı ve baş etme yöntemleri çerçevesinde katılımcıları bilgilendirdi.
Panel sonunda katılımcılara Teşekkür Belgeleri takdim edildi.
-----Sponsorlu Bağlantılar-----
